bozulma, arıza(lanma), bozukluk, kesiklik, kesinti, inkıta.
Our car had a breakdown on the road:
Arabamız yolda bozuldu.
an electricity breakdown: elektrik kesilmesi.
İsim
(a) çözüşme, (b) tahlil.
İsim, Kimya
çeşitlere/türlere ayırma, sınıflandırma, tasnif, döküm, ayrıntılı hesap, sade dille açıklama.
I'd like the breakdown of these figures, please.
İsim
atlama, kıvılcım atlaması, yalıtkanın delinmesi.
breakdown voltage: atlama gerilimi, yalıtkanda
kıvılcım atlatan minimum gerilim.
İsim, Elektrik-Elektronik
gürültülü hareketli bir halk dansı.
İsim
zihnî/bedenî çöküntü, (aşırı) zafiyet.
a nervous breakdown: sinir zafiyeti.
İsim
bilanço yu bölümlere ayırmak
Fiil
bilançoyu bölümlere ayırmak
Fiil
bütün muhalefeti kırmak
Fiil
pazarlıktaki kaybı yenmek
Fiil
(US) giderin dökümünü yapmak
Fiil
masrafların dökümünü yapmak
Fiil
masrafların dökümünü yapmak
Fiil
(US) masrafların dökümünü yapmak
Fiil
aşırı çalışmaktan yorgun düşmek
Fiil
altı bölüme ayrılmak
Fiil
birinin boynunu kırmak
Fiil
düşmanın direncini kırmak
Fiil